14 Şubat meraklısının olsun bana kalbim yeter
Hee heyyeettt, savulun… Ben geldim…
Benim babaannem bir tane, tam süper… Çok eğlenceli ve hayatın canına okuyan bir kadın.
Keyifli muhabbetlerine şahit olanlar bilirler, nasıl zeki ve özel bir insan olduğunu…
Yalnız bir sorun var… Ben… Ben onun başının belasıyım. Nasıl mı? Hemen anlatayım…
Şimdi malum, 14 Şubat yaklaşıyor ya, bir hediye muhabbetidir açıldı, geçen akşam yemeğimizde…
Beni bilen bilir, kendime dair sır saklayamam ama herşeyi de uluorta söyleyemem.
Gerek yok bence, bazı konular kişiye özel olmalı. Tabii, bu bence…
Çok sevgili eniştem, -her nereden estiyse- bir pas atar bana, tam çorbamı içerken, “Eee, Sevgililer Günü de geliyor, sana ne hediye gelecek?”
Bu lafı duymamla, kaşığı onun kafasına fırlatma hayalleri kurmam bir oldu. Bir yandan da “Gelmeyecek hediye filan, şu ekmeği verseniz de yesek” deyip sıyrılma gayretindeyim. Sonra, ne olduysa o 10 dakikada oldu. Kaçtıkça, muhabbet bana sardı ve biricik yeğenim yetişti imdadıma…
“Teyzemin erkek arkadaşı yok”
Ayy canım benim yaaaa, bir tanesin…
O arada, kimden geldiğini anlayamadığım bir soru daha, “Kızıım teyzen ne zaman evlenecek?”
Hayy bin kunduz…
Çok gerekli bir soruydu bu gerçekten tebrik ediyorum… Çünkü ufaklık karar veriyor ya benim geleceğime… Dağılın beee… Birileri akşam yemeklerinde konuşacak konu mu bulamıyor da mevzu bana dönüyor anlamıyorum…
Ben böyle düşünüp masadaki herkese sinir olmaya başlamışken, babaannem bombayı patlatıyor, “Balık kavağa çıkınca…”
Sözün bittiği yer, babaanneden hiç beklemediğim yorumlar…
Buna ben de gülüyorum veee derin bir oh çekiyorum. Nihayet benden umutlarını kesmişler. Şimdi içimden geldiği gibi takılabilirim…
Gidin başımdan, rahat bırakın beni… 14 Şubat da meraklısının olsun, bana kalbim yeter…
O kadar…
Tuğba Ö. / 2016