Anasayfa Yazılar  Dur…

Durdukça durası geliyor insanın.

Durdukça susası, sessizliğe gömülesi geliyor…

Bazen, çok yorulduğunda veya birşeyler yapmaya gücün yetmemeye başladığında durmalı belki de…

Biraz kendine bakmalı insan.

Vücudunu dinlemeli.

Belki yorgundur beden, sadece öyle boş boş durmak istiyordur.

Hiçbir şey yapmadan, kimseyle konuşmadan, bir şey istemeden, birşeyler vermeden, konuşmadan sadece durmak istiyordur…

Evet farkındayım biraz saçma gelebiliyor okuyunca.

Ancak şu da bir gerçek ki, kimi zaman durmalı, durabilmeliyiz.

Çünkü ben bazen gerçekten durmak istiyorum.

Öyle bir şey ki bu, ne yapmak istediğimi düşünmek bile istemiyorum.

Herşey nötr hale geliyor.

O an hayatımdaki en önemli olay, kimseyi dinlememek veya hiçbir şey anlatmamak oluyor.

Uzun zaman birilerini dinleyince bazen, konudan kopup ‘hee, aaa, yaaa…’ türünde saçma sapan cevaplar veren veya karşımdakine bomboş bakan bir halde kalabiliyorum örneğin.

Kendimi böyle yakaladığım çok olmuştur.  (Mutlaka tersi de oluyordur tabii…)

Öyle bir anda işte, kısa bir mola vermek istiyorum hayata.

Bir ‘dur’ desem ve herkes sussa, hayat dursa mesela ne güzel olur…

Hatta aklınızda bir canlandırın; insanlar oldukları gibi kalsalar, ne komik görüntüler çıkar ortaya.

Ah benim hayal dünyam, yine yazdı senaryosunu…

Tabii ki bu işin şakası…

Yine de durmak geldiğinde dursak biraz, durabilsek.

Uzaklaşabilsek her neredeysek, biraz derin nefes alabilsek, belki biraz yalnız kalabilsek ve de azıcık tazelenebilsek keşke…

Güzel olmaz mı?

Bence bu şahane olur.

Sonrasında nasıl bir enerjiyle adım attığınızı görmek için deneyin bence…

Bir Yorum Yazın


bir × = 1