Nüans
Sevgili dostlar, özledim sizi…
Umarım sizler de beni özlemişsinizdir. Özlemeyeni öperim çünkü…
Ukalalık diz boyu farkındayım. Ne yapayım?.. Her geçen gün, hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını anladıkça fikirlerim değişmeye başladı.
Anlatacağım, sabredin…
Eskiden, biz taa çocukken, annelerimiz, “Sen kendini övme, başkaları övsün” derlerdi. Nasıl bir kodlama yaptıysam bu söze dair, çocukluğumdan bu yana kendimle gurur duyduğumu söylemeye korkardım. Yani hani, kendimi sevdiğimi bile söylesem sanki birileri “tüüü terbiyesiz” diyecek gibi gelirdi. Ne hata…
Aslında hayat öyle değilmiş. Öyle bir nüans var ki, kaçırıyoruz. İnsanın kendini sevmesi, olabildiğince kendinden emin davranması, bu durumu birilerinin gözüne sokması değil, daha çok kendisi gibi olabilmesi, istediklerini özgürce yapabilmesi için kendisine alan oluşturmasıymış.
Bu yüzden artık, kendimi sevdiğimi söylemekten gurur duyuyor, hatta bazen kendimi övmelere doyamıyorum.
Hadi beni geçin, işin bir de farklı boyutu var. Küçükken herkesi gördüğüm gibi zannederdim. Herkes ne diyorsa oydu benim için. Kıvırma, işine geldiği gibi davranma olayları nedir aklım almazdı.
Zamanla insanların da farklı davranabildiğine alıştım. İşin garibi, artık bu tür farklı durumlara şaşırmamayı da öğrenmeye başladım.
Amerika’yı yeniden keşfetmiyorum tabii ki ancak kendi adıma farkındalık kazandığım için mutlu oluyorum. Orası burası oynayan, bir dediği diğerini tutmayan, tuhaf davrananlara da Allah’tan akıl fikir diliyorum.
İçimden bunlar geldi bu hafta. Umarım 2014, herkes için harika bir yıl olur…
Sevgiyle…