Anasayfa Yazılar Aren ile Şımarık’ın muhteşem hikayesi…

img-20161104-wa0008 O kadar tatlılar ki…

Öyle güzel enerjileri var ki…

Dayanamadım, canım arkadaşım Iraz’dan, güzel oğlu Aren     ve köpeği Şımarık’ı kendi duygularıyla ve cümleleriyle     anlatmasını rica ettim.

Aklıma takılan her soruyu da sıraladım tabii…

Zaten ilgimi çekiyorlardı, şimdi onları daha çok sevdim.

Çok teşekkür ediyorum Iraz’ım.

İyi ki bu güzel hikayenizi benimle paylaştın ve okurlarımıza  da paylaşma izni verdin…

Mutluluğunuz daim olsun.

Öpüyorum çok çok…

Haydi, şimdi söz senin…

***

Herkese merhaba;

Bu yazıyı Şımarık kızımla serseri oğlumun hikayesini sizinle paylaşmak için yazıyorum. İyi ki Tuğba benden bu yazıyı yazmamı istedi. Çünkü, hem soranlara hem de sormak isteyip de soramayanlara toplu olarak cevap vermek ve belki birilerine ilham olmak için harika bir fırsat oldu.

İlk olarak Şımarık hanımla tanışma hikayemizi paylaşayım sizlerle…

img-20161104-wa0004

Şımarık’la ilk görüşte aşık olduk birbirimize. Mini  minnacıktı. Eşim kucağına alır almaz bırakamamış.  “Bakabilir miyiz?” diye bile düşünemedik, o kadar güzeldi ki  :)

Eşim hayvanlarla hep çok yakındı ama ben biraz uzak  olduğum için ilk zamanlar biraz tedirgindim.

‘Biraz yakın biraz uzak’ derken kısa sürede evimizin baş  köşesine prenses misali yerleşti, Şımarık. Sadece içimize  sokamıyorduk, o derece :) Beraber uyumaya, beraber  yürümeye, beraber gezmeye, beraber tatile gitmeye, beraber  uyanmaya başladık Şımarık ile. 4 senedir çekirdek bir aile  olarak yaşıyorduk.

Şımarık, sakin karakterli bir köpekti. Köpeklerle anlaşamaz zaten, elimizden yemek yer. Öyle koltuklara falan da zıplamaz, bizi dürter, biz çıkarırız. Canı isterse merdiven falan çıkar, sevdiği bir şey olursa o zaman tabaktan yemek yer. Gittiğimiz her yerde kendisine mutlaka bir kucak bulur ve kendisini sevdirir prenses.

Geçen yaz bende garip bir haller ortaya çıktı. “Hastayım herhalde” diyordum kendi kendime. Bir akşam dizi izliyoruz. Adam, kıza “sen benim için elektrik süpürgesinden farksızsın” diyor ve ben baya ağlıyorum bu duruma. Sonra aklıma takıldı. Yani, bu kadar saçma bir dizide ve bu kadar saçma bir olaya niye ağladım ki ben?

O an jeton düştü bende ve anladık ki bizim bıdık gelmeye karar vermişti. Evet, hamileydim. Hemen doktora gittik tabii. İlk gittiğim doktor “düşük tehlikesi var” dedi ve ekledi “şunları yap, bunları yapma, köpeği uzaklaştır, şu ilacı kullan” tembihlerini…

img-20161104-wa0006

Gece Şımarık’ı yatağa almadık. Üzmez kendini hanımefendi, şöyle bir baktı, sonra gitti yattı yatağına. Ama ben başladım ağlamaya, hormonlar da tavan zaten :)

O an bir karar verdim, “Eğer, bu dünyaya gelmek için bizi seçtiysen, Şımarık’ı da seçtin demektir. Ve ben senin gelmeye kararlı olduğunu hissediyorum.”

Şımarık’ı da kucağıma aldım, sarıldım ve uyuduk. Daha sonra çok sevdiğim doktorumuzu bulduk ve her şeyin çok güzel gittiğini söyledi. Öyle net bir karar almıştık ki, “Şımarık ve Aren beraber büyüyecek” diye, doktorumuza bir köpeğimizin olduğunu söylemek aklımıza bile gelmemişti.

Doktorumuza, 5. ayda falan söyledik ve tabii hemen cinsini sordu. Kendi köpeğinin fotoğrafını gösterdi, biz de bizimkinin fotoğraflarını… “Aşıları varsa neyi soruyorsunuz ki” dedi.

Öte yandan, hamilelik sürecinde ilk aylarda Şımarık ile hiç ilgilemedim. Acayip midem bulanıyordu ve sürekli istifra ediyordum, Şımarık’ın kokusu da o dönem çok ağır geldi. Ama bulantılarım geçince eski halimize döndük, karnıma yatırdım onu bol bol.

Şımarık, normalde eşime daha düşkündür ama hamileliğim boyunca hiç ayrılmadı yanımdan. Son aylar tansiyonum yüksekti biraz. Onunla bol bol yürüdük, zaten o kucağıma yatınca benim tansiyonum kesin düşüyordu.

Ve Mart’ta Aren katıldı aramıza. Hastaneye gitmeden, Şımarık ne yer, ne içer, kiminle yatar her şeyi ayarladık.

Annem duymuştu bir yerden, ‘bebek eve gelince eve kapıdan beraber girmelilermiş’ diye. O gün, Şımarık kapıda karşıladı zaten bizi.

İlk aylar Aren’le yapışık yaşadığımız için eşim Şımarık’la ilgilendi. Onunla uyudu, yemeğini yedirdi, normalden daha çok gezdirdi, daha fazla ilgilendi. Annemde kaldığımız için evdeki herkes Şımarık’la daha çok ilgilendi, gelen misafirler ilk olarak Şımarık’ı sevdi. Bu denge önemli, çünkü onu çok iyi tanıyorduk. :)

Bir gece eşim işte olduğundan yalnız kaldık odada Aren, Şımarık ve ben. Gece ben mutfağa giderken Şımarık uyandı ve Aren’in yanında oturdu, ben gelene kadar. (Normalde horuldayarak uyur :)) img-20161104-wa0011

İşte böyle sahiplendi Aren’i Şımarık… Onun bacaklarının yanında uyudu hep. Zamanla Aren, hareketlendi. 5. aylarda farketmeye başladı Şımarık’ı. Baya sokulmaya başladılar birbirlerine ve bizim de o zaman aklımıza geldi durumu doktorumuza sormak… Aren’in doktoru bu duruma çok sevindi. Ve yine o kendi köpeğinin fotoğraflarını biz de Şımarık’ın fotoğraflarını gösterdik. Hatta Aren’le videolarını da izlettik ki baya eğlendi… Şımarığın yaşını sordu, 4 olduğunu öğrenince de “Tam anne olma zamanı, o yüzden Aren’i çok sahiplenmiş” dedi.

“Aren’i çok yalıyor ama bir de tüyler var tabi” dediğimizde de “Bir çocuğun yalamasındansa bir köpeğin yalamasını tercih ederiz” diye açıkladı ve “Tüylerini yutsa da bir şey olmaz. Rahat bırakın” dedi.

Biz zaten rahattık ama tabii iyice rahatladık.

Şımarık, Aren doğduktan sonra çok hareketli bir köpek oldu. Beraber kuduruyorlar sürekli ve bazen de kavga ediyorlar. Aren, Şımarık’ın tüylerini çekiyor; Şımarık da hırlıyor, ısırır gibi yapıyor sonra yalıyor yine :)

Biz karışmıyoruz onların ilişkilerine, birbirlerine karşı tedirgin bir enerji ile yaklaşmalarını istemiyoruz.

Sadece Şımarık, Aren’in başını yalarken yapmamasını söylüyoruz, nefesini tutuyor çünkü Aren. Onun haricinde ellerini bol bol yalıyor, biz de yıkıyoruz. Oyuncakları paylaşıyorlar, artık engel olamıyoruz. Şımarık, Aren’e oyuncaklarını getiriyor beraber oynasınlar diye, sürtünüyor, ittiriyor, sırnaşıyor… Aren’in oyuncaklarını alıp kaçırıyor.

Aren ise onu yakaladığı her an sıkıştırıyor, çekiştiriyor. Aren, Şımarık hapşırsa, öksürse, havlasa, hırlasa, koşsa, kısaca ne yapsa kahkaha atıyor. Ağladığında Şımarık’ı çağırıyoruz hemen sakinleşiyor ve gülümsüyor, o kadar etkili…

Aren’in tırnaklarını keserken de Şımarık’ı çağırıyorum, “Hadi anneciğim sen otur şurada ben de Aren’in tırnaklarını keseyim” diyorum o da anlar gibi oturuyor Aren’in yanına. O Aren’e bakarken, onu yakalamaya çalışırken ben de kesiveriyorum bebeğimin tırnaklarını. Beraber uyuyorlar, beraber kuduruyorlar, beraber geziyorlar. Şimdilik durum bu :)

Aren 7 aylık, Şımarık 4,5 yaşında…  img-20161104-wa0009

Gelecekte neler olur bilmiyoruz, hep birlikte göreceğiz…

Bizi takip etmek isterseniz; Instagram: irazmelis ; Snapchat:  irazmelis

***

Tekrar teşekkürler Iraz…

Her okuyuşumda gözlerim doluyor. Bu sevgiye ne denir ki?  Kesinlikle maşallah… :)

Umarım keyifle okumuşsunuzdur, arkadaşlar….

Görüşmek üzere

Tuğba Ö.

 

Bir Yorum Yazın


beş × = 20