Anasayfa Yazılar Ah ki ah…

Vesvesenin daniskasını yaşıyorum bazen. Birinin bir ses tonu, bir bakışı, garip duruşu, anında canıma yetiyor…

Ruh hastası olma ihtimalim yüzde kaç acaba?

Hay beni beni, ben beni alıp da nerelere kaçsam…

Biriyle telefonu kötü kapattıysam vay halime, aslında vay telefonun diğer ucundakinin haline…

Noldu?

Ne var?

Bir şey mi oldu?kabak-dolmasi

Sen bana tavırlı mısın?

Birşey var da bana söylemiyor musun?

Tadında cümleler veya ego konuşmaları fırt ortaya dökülüveriyor…

Geçen gün annem aradı. Bir gün önce de biraz rahatsız olduğunu bildiğimden ondan gelen her telefonda kötü bir şey duyacakmışım gibi oluyordu o günlerde. Hemen gardımı aldım tabii… Sözde kendimi hazırladım ama annemin sesini duyar duymaz yüreğim kalktı, sorgulamaya başladım.

Ne oldu?

Hasta mısın?

Bir şey mi oldu, keyfin mi yok gibi?..

Aahhh yazarken ben bile bayıldım…

“Rahat ol be kadın” derler insana…

Bu sadece eminim ki tezcanlılıktan.

Çocukluğumda sakinmişim, çocukluğumun ve ilk gençliğimin acısı şimdi çıkıyor benden…

Haydi, sadede geleyim. Sonuç, ortada bir şey yok. Panikleyecek bir durum değil, şükür.

Annem sadece şunu sordu…

“Kızım, kabak dolması istemiştin. Zeytinyağlı mı olsun, kıymalı mı?”

Pesss… Valla bana pesss….

Zeytinyağlı kabak dolması sevenleri bize bekliyorum.

Sevgiler…

Bir Yorum Yazın


1 − bir =