Anasayfa Yazılar 8 Soruda 8 Mart

Kadın gözüyle 8 Mart

ABD’nin New York kentindeki bir tekstil fabrikasında çalışan 40 bin dokuma işçisi kadın, daha iyi çalışma koşulları istemiyle greve başlar. Ancak grev, işçilerin fabrikaya kilitlenmesi ve ardından çıkan yangında fabrika önüne kurulan barikatlardan dolayı işçilerin kaçamaması sonucu 129 kadının ölümüyle hazin bir şekilde son bulur. Takvimler, 8 Mart 1857’yi gösteriyordur…

‘Dünya Kadınlar Günü’ olarak anılan 8 Mart, bu üzücü olaydan ziyade, keyifli bir günmüş gibi akıllarda yer etmiştir. Türkiye’de ise ilk kez 1921 yılında ‘Emekçi Kadınlar Günü’ olarak kutlanmaya başlanan ve 1984 yılından itibaren de her yıl ‘Dünya Kadınlar Günü’ etkinlikleriyle hatırlanan 8 Mart’a dair, 8 soruda, yakın çevremdeki cesur kadınların görüşlerini paylaşıyorum bugün. Değerli dostlarım, sağolsunlar, fikirlerini benimle paylaşmaktan çekinmediler. Ben de bu güzel yüreklerin duygularına elçi oluyorum… İnce topukların sevgi yolunda birleştiği güzel bir dünya dileğimle…

Tuğba ÖZMELEK :)

 XXX

 Gülbahar Çengel – Haber Spikeri

g

Tuğba- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü size ne ifade ediyor?

Gülbahar - Trajik bir öykü ile hayat bulan ‘Kadınlar Günü’, geçmişte ezilmiş, sömürülmüş, aşağılanmış, hor görülmüş kadınların, hala devam eden sorunlarını dile getirebilmek için bir araya geldiği özel bir gündür.

T – Kadının bugünün toplumundaki yerini nasıl gözlemliyorsunuz?

G - Günümüzde Türkiye’de kadınlar her ne kadar erkekler kadar söz sahibi gibi görünse de Dünya Ekonomik Forumu’nun son raporuna göre; kadın-erkek eşitliği açısından ülkemiz, 135 ülke arasında 120. sırada yer alıyor. Bizler belki annelerimize göre birçok konuda daha özgürüz ancak bugün hala şiddet gören, tacize-tecavüze uğrayan, boşandığı için hor görülen, namus ve töre cinayetlerine kurban giden kadınlar olduğunu unutmamak gerek…

T – Kadın olmak sizi gururlandırıyor mu? Ne zaman, hangi alanlarda? Kadın olmanın en büyük artısı nedir sizce?

G - Kadın olmak beni gururlandırıyor. Çünkü hala özellikle çocuk yetiştirme konusunda kadınların daha etkili olduğunu, birçok konuya erkeklerden daha mantıklı yaklaştığını, hatta bazen ‘duygusal’ diye tabir edilen kararlar ile birçok kötü tablonun da önüne geçtiğini düşünüyorum.

T- Kadın olarak yaşadığınız en büyük sıkıntı nedir?

G- Kişisel olarak cevaplamam gerekirse, benim kadın olarak yaşadığım elzem bir sıkıntı yok. Ancak hala ataerkil sistemden kaynaklanan birçok sıkıntı mevcut…

T- Kadının en büyük düşmanı sizce de kadın mıdır, niye?

G – ‘Kadının en büyük düşmanı kadındır’ sözüne katılıyorum. Çünkü kadınlar, zeki varlıklardır ve bir kadının baş edemeyeceği yine bir kadın zekasıdır. Ayrıca kadını en çok yine kadınların incittiği bir gerçek…

T - Kadına şiddet konusunda düşünceniz nedir?

G - Erkeklerin, sahip oldukları fiziki güç ve kuvvet nedeniyle kadınları ikinci derece varlıklar olarak görüp bu doğrultuda davranmaları çok da insancıl değil… Kadına yönelik ayrımcılık ve şiddetin temelinde, kültürel birikimin etkili olduğunu düşünüyorum.

T – Dünyayı kadınlar mı yönetiyor?

G - Dünyayı kesinlikle kadınlar yönetmiyor. Eğer öyle olsaydı savaşlar olmazdı. Bence dünyayı yönetemeyenlerin bulduğu günah keçisidir kadınlar…

T -  Bir kadın olarak nasıl bir dünya, gelecek düşlüyorsunuz?

G - Tüm kadınlar için cinayetin, dayağın, ayrımcılığın olmadığı bir dünya… Tüm insanlık için ise özünde sevgi olan ve dürüst liderlerin yönettiği, yeryüzünde var olan tüm kaynakların aç ve açıkta kimse kalmayacak şekilde paylaşıldığı, bütün insanların eşit haklara sahip olduğu, din, dil ve ırk ayrımının olmadığı, silahların yerini kitapların aldığı, doğanın ve hayvanların katledilmediği bir dünya istiyorum. Bu vesile ile ‘8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor, tüm insanlığa sevgi, saygı, umut ve kardeşlik dolu bir gelecek diliyorum.

XXX

İdil Korkmaz – Psikolog

Tuğba – 8 Mart Dünya Kadınlar Günü size ne ifade ediyor?

İdil – Emekçi Kadınlar Günü, kadınların emek ve eşitlik uğruna yıllar öncesinde verdiği mücadeleyi tanımlıyor.

idil

T – Kadının bugünün toplumundaki yerini nasıl gözlemliyorsunuz?

İ – Kadın, bugün hala gelişmekte olan ve hatta gelişmiş olduğunu düşündüğümüz toplumlarda bile var olma savaşı veriyor.  Aile hayatında fikri sorulmuyor, kara vermesine izin verilmiyor, babası, eşi, ağabeyi tarafından şiddete maruz kalıyor, iş hayatında erkeklerle aynı emeği sarfetmesine rağmen kimi zaman daha düşük ücretlerle çalıştırılıyor ya da üst düzey konumlarda erkekler kadar fazla yer almaları engelleniyor.

T – Kadın olmak sizi gururlandırıyor mu? Ne zaman, hangi alanlarda? Kadın olmanın en büyük artısı nedir sizce?

İ - Tabii ki. Karşısına çıkan engeller ile mücadele edebilen, yılmayan güçlü kadınları gördükçe daha çok gururlanıyorum. Kadınların değişen koşullara uyum becerisinin oldukça yüksek olduğunu düşünüyorum ve bu beceri bence en büyük artımız.

T – Kadın olarak yaşadığınız en büyük sıkıntı nedir?

İ- İş hayatında kadınların karar verici pozisyonlarda başarılı olmayacağına dair algı, yaşadığım en önemli sıkıntı.

T – Kadının en büyük düşmanı sizce de kadın mıdır, niye?

İ - Bence bu soru, 8 Mart konusu kapsamında pek uygun değil. :)

T – Kadına şiddet konusunda düşünceniz nedir?

İ – Şiddet, insan hayatının her alanında görülen bir toplum sağlığı sorunudur. Ve şiddetin en yaygın biçiminin erkeğin kadına ve çocuğa uyguladığı aile içi şiddet olduğunu biliyoruz. Eğitim düzeyi, kültür ve sosyo-ekonomik düzey farketmeksizin birçok toplumda kadına yönelik şiddetin olduğunu görüyoruz. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki gelişmiş ülkelerde de kadına yönelik şiddet var, ancak gelişmekte olan ülkelere oranla daha az. Toplumun içinde bulunduğu kültürde şiddetin nasıl algılandığı ve tanımlandığı çok önemli bir kriter. Toplum, aile içerisinde erkeğin kadına yönelik şiddet uygulamasını kabul edilebilir bir davranış olarak görüyor ise şiddet bir sorun olarak algılanmıyor demektir. Ülkemizde bu algının uzun yıllar var olduğunu ancak günümüzde bu algının değiştiğini düşünüyorum. Kadın derneklerinin özverili çalışmaları, toplumu ve özellikle kadınları bilinçlendirmeye yönelik yapılan çalışmalar etkili oluyor. Henüz şiddet olayları son bulmasa da bu konuda gelişme gösterdiğimizi düşünüyorum.

T – Dünyayı kadınlar mı yönetiyor?

İ - Hayatın akışında kimi zaman kadının kimi zaman erkeğin baskın olduğu bir dengenin var olduğuna inanıyorum.

T – Bir kadın olarak nasıl bir dünya, gelecek düşlüyorsunuz?

İ - Çocukların ve kadınların istismar edilmediği, bireylerin kendi haklarıyla diğer bireylerin haklarını eşit görebildiği ve davranabildiği bir dünya diliyorum.

XXX

Canan Kılıç – Öğretmen 

Tuğba – 8 Mart Dünya Kadınlar Günü size ne ifade ediyor?

Canan - Özel günleri çok sevdiğimizi düşünüyorum. 8 Mart, öyküsü trajik de olsa ‘bize özel’ olduğu için, kadına adandığı için bugünü önemsiyorum. Tabii ki kadınlarımızın bir gün değil her gün hatırlanıp değer görmelerini gönülden isterim…

T- Kadının bugünün toplumundaki yerini nasıl gözlemliyorsunuz?

C- Eskiden kadının ‘anne’ ve  ‘ev hanımı’ rolü varken günümüzde kadının, anneliğe ek olarak çalışan, kariyer sahibi, kendi ayakları üzerinde duran, bakımlı ve modern olması ve kadınlığını rahatça yaşayabilmesi sevindirici…

IMG-20140304-WA0006

T- Kadın olmak sizi gururlandırıyor mu? Ne zaman, hangi alanlarda? Kadın olmanın en büyük artısı nedir sizce?

C- Tabii ki… Kadın olmaktan mutluyum… ‘Çocuk da yaparım kariyer de’ sözünü çok seviyorum bu yüzden. Kadın olmanın en büyük artısı ise anne olmaktır sanırım.

T- Kadın olarak yaşadığınız en büyük sıkıntı nedir?

C- Kendi adıma yaşadığım sıkıntı yargılanmak bence. Mesela giyim tarzı ile ilgili eleştiriler ya da başkaları ile kıyaslanmak beni sıkıyor. Ama genel anlamda şiddet ve taciz kadınlara yapılan en büyük haksızlık.

T – Kadının en büyük düşmanı sizce de kadın mıdır, niye?

C - Ben böyle düşünmüyorum.  Bence kişinin en büyük düşmanı kendisidir. Evet, diğer kadınlar rakip gibi görülse de kendine güvenen ve inanan bir kadın kimseyi rakip olarak görmez! Yani ben bu şekilde düşünüyorum.

T- Kadına şiddet konusunda düşünceniz nedir?

C- Vahşet!  Bence bu durum kadının değil şiddeti yapanın acizligi… Bu haksızlığa çok üzülüyorum, cok kızıyorum. Olmamasını diliyorum…

T- Dünyayı kadınlar mı yönetiyor?

C- Yönetiyor diyemem de arka planda kadınların gücüne inanıyorum. 

T- Bir kadın olarak nasıl bir dünya, gelecek düşlüyorsunuz?

C- Umutluyum. Eşitliğin olduğu, daha refah ve aydınlık bir gelecek istiyorum. Şiddetin, tacizin yaşanmadığı, hak ettiğimiz gibi yaşadığımız güzel bir dünya dileğiyle, kadınlar günümüz kutlu olsun.

XXX

Saniye Yılmaz – Öğretmen

IMG-20140304-WA0001

Tuğba- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü size ne ifade ediyor?

Saniye- Kadınlara özel olduklarını hissettiren bir gün.

T- Kadının bugünün toplumundaki yerini nasıl gözlemliyorsunuz?

S- Kadınlar toplumda birçok rolü üstleniyor, gerek kariyer gerekse saygınlık yönünden kadına verilen değer arttı.

T- Kadın olmak sizi gururlandırıyor mu? Ne zaman, hangi alanlarda? Kadın olmanın en büyük artısı nedir sizce?

S- Kadın olmak gururlu bir olay. Çünkü annelik gibi bir rolümüz var. Kadın olmanın en büyük artısı ise empati yeteneği ve karmaşıklık…

T- Kadın olarak yaşadığınız en büyük sıkıntı nedir?

S- Ataerkil bir toplumda yaşamak.

T- Kadının en büyük düşmanı sizce de kadın mıdır, niye?

S- Evet kadındır. Çünkü insan hemcinsi tarafından çekilemez. Biraz rekabet duygusu ve kıskançlık var kadınlar arasında.

T- Kadına şiddet konusunda düşünceniz nedir?

S- Olmamasını tercih ederiz!!!

T- Dünyayı kadınlar mı yönetiyor?

S- Evini olduğu gibi dünyayı da kadınlar yönetiyor.

T- Bir kadın olarak nasıl bir dünya, gelecek düşlüyorsunuz?

S- Ataerkil toplumun getirdiği kuralların çok ağır basmadığı, kadınların her alanda başarılı olabileceği bir gelecek düşlüyorum.

XXX

Melek Güraras – Uzman

Tuğba – 8 Mart Dünya Kadınlar Günü size ne ifade ediyor?

Melek – 8 Mart, bilindiği gibi özünde üzücü bir olay barındırıyor. Ancak son yıllarda geldiği noktayı dikkate alırsak, kadınların sadece bir gün değil 365 gün de değerli olduklarını hissetmeleri gerektiğine inanıyorum. Bu yüzden bir güne özgü hediye alınması, çiçekler armağan edilmesi değil, önemli olan her gün, her an kadınların hatırlanması, sevgi ve saygı gösterilmesidir.

Melek güraras

T – Kadının bugünün toplumundaki yerini nasıl gözlemliyorsunuz?

M – Eskiye nazaran kadınlara daha çok değer veriliyor. Ancak yine de özellikle bazı kesimlerde hala kadının adı yok. Bu konuda mümkün olduğunca halkın bilinçlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Burada da yine biz kadınlar, çocuklarına -ve özellikle de erkek çocuklarına- insan olmanın değerini gerçek anlamda öğretmeli, erkeğin kadınına nasıl değer vermesi gerektiğini benimsetmeli. Yani bu da eğitimle çözülecek bir konu.

T- Kadın olmak sizi gururlandırıyor mu? Ne zaman, hangi alanlarda? Kadın olmanın en büyük artısı nedir sizce?

M- Kesinlikle gurur duyuyorum ve kadın olduğum için şükrediyorum. Kadınlığın en büyük artısı ise bence anne olmaktır.

T- Kadın olarak yaşadığınız en büyük sıkıntı nedir?

M- Ev ve iş yaşamını birlikte yürütebilmek bazen zorlayabiliyor.

T- Kadının en büyük düşmanı sizce de kadın mıdır, niye?

M- Evet. Çünkü genellikle kadınlar, kariyer, güzellik veya ekonomik konular olsun her durumda birbirlerini kıskanma eğilimindedirler.

T- Kadına şiddet konusunda düşünceniz nedir?

M- Kesinlikle kabul edilemez. Maalesef hayatın her döneminde farklı konularda şiddet veya mobbing ile karşılaşılabiliyor.

T- Dünyayı kadınlar mı yönetiyor?

M- Kadınlar, bazen direkt olmasa da dolaylı olarak dünyayı yönetmede ustalıklarını gösteriyorlar, hissettiriyorlar.  

T- Bir kadın olarak nasıl bir dünya, gelecek düşlüyorsunuz?

M- Birbirine hoşgörüyle ve sevgiyle bakabilen, dürüst insanların bir arada yaşadığı bir dünya istiyorum.

XXX

Özlem Günay –Tekstilci

Tuğba- 8 Mart Dünya Kadınlar Günü size ne ifade ediyor?

Özlem – Bugün, aslında trajik bir hikaye içeriyor. Ancak günümüzde geldiği noktaya göre cevap verirsem, kadına verilen değer bir günle sınırlı olmamalı diye düşünüyorum.

T- Kadının bugünün toplumundaki yerini nasıl gözlemliyorsunuz?

Ö – Kadınlar şu anda sosyal yaşamda daha önce olmadığı kadar ön planda. Bu sevindirici ancak halen bazı kesimlerde kadınların yeterince değer görmemelerine üzülüyorum.

T- Kadın olmak sizi gururlandırıyor mu? Ne zaman, hangi alanlarda? Kadın olmanın en büyük artısı nedir sizce?

Ö-  Evet, gururlandırıyor.

T- Kadın olarak yaşadığınız en büyük sıkıntı nedir?

Ö- Ben yaşamadım ama genellikle toplumda yalnız kadınlara önyargıyla yaklaşılması insan olarak beni huzursuz ediyor.

60454_154177057934163_1971661_n

T- Kadının en büyük düşmanı sizce de kadın mıdır, niye?

Ö – Evet, çünkü kadınlar kadınlara önyargıyla yaklaşıyorlar. Sorunlar da hep bu yüzden yaşanıyor.

T- Kadına şiddet konusunda düşünceniz nedir?

Ö- Kadının bu devirde saçma sapan konulardan dolayı şiddet görmesi ve hatta öldürülüyor olması beni çok üzüyor.

T – Dünyayı kadınlar mı yönetiyor?

Ö – Evet. Erkek ve kadın arasındaki bakış açısı farkından dolayı kadınların dünyayı yönettiğini düşünüyorum.

T- Bir kadın olarak nasıl bir dünya, gelecek düşlüyorsunuz?

Ö - İnsanların birbirine saygı duyduğu, anlayış gösterdiği; kadınların ise gerçek manada değer gördüğü bir dünya istiyorum.   

Bir Yorum Yazın


5 × iki =